Çocuklarda Zarar Verici Davranışlar

Çocuklarda Zarar Verici Davranışlar

Ekim 02, 2023

ÇOCUKLARDA ZARAR VERİCİ DAVRANIŞLAR

 

Toplumumuzda son zamanlarda yaşanılan şiddet olaylarının artışını üzülerek gözlemlemekteyiz. Şiddet olayları birdenbire ortaya çıkan davranışlar değildir. İlkokul, ortaokul, lise dönemlerinde ve yetişkinlikte görülen saldırgan ve şiddet davranışlarının temeli 0-6 yaş aralığında oluşmaya başlamaktadır.

Erken çocukluk döneminde alınacak önlemler ve doğru anne-baba tutumlarıyla bu davranışların önüne geçmek mümkün.

 

ÇOCUKLAR NEDEN ZARAR VERİCİ DAVRANIŞLAR YAPARLAR?

·       Çocuğun aile içi şiddete maruz kalması ya da aile içi şiddete tanıklık etmesi

·       Çocuğun beslenme, barınma, sağlık gibi temel ihtiyaçlarının karşılanmaması

·       Ebeveyn Tutumları (Aşırı ilgisizlik, tutarsızlık, abartılı cezalar, sevgi göstermeme)

·       Şiddet içeren video ve filmleri izlemek

·       Şiddet içeren oyunlar oynamak

·       Ölüm, boşanma, hastalık, ekonomik zorluklar gibi yaşam olayları

·       Dürtüsellik

 

ÇOCUKLARIN ZARAR VERİCİ DAVRANIŞLARI NASIL ENGELLENEBİLİR?

 

Sorunu Tespit Etmek: Öncelikle çocuğun hangi durumlarda zarar verici davranışlarda bulunduğunu fark etmek ve tetikleyici unsurların belirlenmesi önemlidir. Tetikleyicilerin belirlenmesiyle birlikte davranış düzenleme için doğru stratejiler belirlenebilir ve çevresel etmenler düzenlenerek soruna çözüm odaklı yaklaşılması sağlanabilir.

 

Kural ve Sınırların Net Olması: İstenmeyen davranışları nedenleriyle birlikte önceden açıklamak; çocuktan hangi davranışları yapmasını istiyorsak o davranışlar hakkında konuşmak çocuğun kurallara uyum sağlamasına katkı sağlayabilir. Bunlar dışında belirlenen kuralların her iki ebeveyn tarafından tutarlı bir şekilde uygulanması da oldukça önemlidir.

 

Zarar Verici Davranışları Engellemek: Var olan zarar verici davranışlara izin verilmemelidir.  Çocuk zarar verici bir davranışta bulunduğunda ortamdan uzaklaştırılarak ebeveyniyle baş başa olabileceği bir alana alınarak sakinleşmesi için alan tanınmalıdır. Çocuğun sakinleşmesi için çocuğa sarılarak eşlik edilebileceği gibi; çocuğun sarılmayı kabul etmediği durumlarda yanında sakince bekleyerek sakinleşmesine eşlik edilebilir.

 

Çocuğa Şiddet ya da Ceza Uygulamamak: İstenmeyen bir davranış karşısında şiddet gören ya da cezalandırılan çocuklar ebeveynlerini örnek alarak sorunlarını şiddete başvurarak çözmeyi öğrenirler. Ayrıca çocuk cezalandırıldığı, şiddete maruz kaldığı için ebeveynleri tarafından sevilmediği, inancına kapılabilir ve onlara karşı öfke duyabilir. Bu öfke duygusu da çevresine karşı şiddet içeren davranışlarda bulunmasını tetikleyebilir.

 

Olumlu Davranışları Taktir Etme: Çocuklardan yapması istenilen davranışlar taktir edildiğinde çocuğun o davranışı yapma sıklığı artar. Ebeveyninden övgü alan çocuk aile içinde değerli olduğunu ve sevildiğini hisseder.

 

Çocuğa Model Olmak: Anne ve babalar sorunla karşılaştıklarında sorunu nasıl çözdükleri ya da öfke, üzüntü gibi yoğun duygular yaşadığında bu duygularını nasıl ifade ettikleri konusunda çocuklarına örnek olmalıdırlar. Bu yoğun duyguları yönetmekte zorlandıkları zaman nefes egzersizleri yapmak, sakinleşmek için ortam değiştirmek gibi farklı yöntemler kullanarak çocuklarına da örnek olabilirler.

 

Ekran Süresinde ve İçeriklerde Sınırlama: Çocukların ekran süreleri yaşlarına uygun şekilde düzenlenmeli ve izledikleri içeriklerin mutlaka kontrol edilmesi gerekmektedir. Şiddet içeren videodan, filmlerden, oyunlardan çocuklar uzak tutulmalıdırlar. Sürekli şiddet barındıran içeriklere maruz kalan çocuklar bu davranışları normal olarak kabul eder ve bu davranışları yapma eğilimi artar.

 

Duygu Farkındalığı: Okul öncesi dönemde çocuklara temel duyguların neler olduğunu, bu duyguları hissetmenin doğal olduğunu, bazen bu duyguların çok yoğun olabileceğini anlatmak sosyal duygusal gelişimleri açısından oldukça önemlidir. Ayrıca yoğun duygular hissettiklerinde çocukla birlikte sakinleşme yöntemler belirleyerek çocuğun duygu yönetimi konusunda gelişimi desteklenmiş olacaktır.

 

Farklılıklara Saygı Duymak: Çocuklara herkesin farklı özelliklerinin olduğunu, insanların farklı olmasının doğal olduğunu ve herkesi özel kılan şeyin de bu farklılıklar olduğunu sohbetler ya da hikayeler eşliğinde anlatmak sosyal gelişimleri açısından oldukça önemlidir.

 

Çocuklarla Vakit Geçirmek: Anne-baba olarak çocuklarımızın oyunlarına dahil olmak, sevdiğiniz bir aktiviteyi yapmak, sohbet etmek onların penceresinden dünyayı görmek, onları anlayabilmek için oldukça önemlidir. Ayrıca ailece geçirilen zamanlarda çocuklar sevildiklerini, değerli olduklarını hissederler.

 Psikolojik Danışman Özgür AYDIN